Öyle bir Geçer Zamanki
Dediğim aynıyla baki…
Burası bir okul bahçesi resimdeki çeşmeyi görüyor musunuz?
Evet, evet şu pembe çeşme.
Bundan yaklaşık 25 yıl önce teneffüste o çeşmeye koşardık.
Hem yarışır hem de temiz musluğu kapmaya çalışırdık. Çünkü Mehmet ortadaki
musluğa ağzını değdirip içmiş, Özkan söylemişti. O musluktan içmez diğer
musluklardan tedbiren elimizle gıcırdatarak temizledikten sonra içerdik. 😊
İçerken fark etmez, sonra bi bakardık ki mavi önlüğümüzün kolu
ıslanmış su almış başını gitmiş. Ellerimiz kararır çatlardı o zamanlar
kaloriferli evler bu kadar yaygın değildi. Çeşmeler donmasın diye açık
bırakılırdı biraz. Mübarek sularda bıçak gibi keskin olurdu kış aylarında.
Her biri bir film sahnesi gibi geçti geçen gün gözümün
önünden, O toprak sahada oynadığımız oyunlar, çalıp atınca faul yapılıp düşüp
dizimin kanaması… Film izler gibi izledim çocukluğumu…
Çeyrek asır geçmiş üzerinden. Yaşlanıyor muyum ne?
Ben burada 1. Sınıfta okurken babam (Allah ona rahmet etsin.) benim şuan ki yaşlarımdaydı aşağı yukarı. Bu okulda öğretmendi. Harçlık istemek için yanına gider kedi gibi sürünürdüm. 250.000 lira verirdi. Kim hatırlıyor bu yeşil parayı şimdilerde? Bazen 500.000 lira verirdi arkadaşlarıma da ısmarlardım bir şeyler. Cömert olmayı bizatihi onda görmüştüm. Allah ondan razı olsun.
Nasılda geçmiş habersiz, akıvermiş yıllar.
İnsan menemene neden domates koydunuz? Diye ağladığı yılları
özlüyor. Ekmek almaya gidip para üstüyle sporcu kartları almayı…
Kutuda sakız alıp kardeşlerini sevindirmeyi, bazen ağlatmayı...
Yeni alınan fenerbahçeli topla uyumayı.
Hepsini özlüyor işte.
Apartmanlar çok yaygın değildi o zamanlar sokakta büyüdük
elhamdülillah. Evimizin çevresi üzüm bağı ile çevriliydi. Yatsı namazından
sonra oturur üzüm yerdik. Malag ile. Malag da mı ne? Ohooo çok eski hikaye…
Bunlar beni duygulandıran bazı çocukluk anılarım. Eminim
sizlerde çok daha fazlası vardır. Anılar farklı olsa da ortak olan üzerinden
yılların geçmesi. Hem de son surat…
Rabbim ömür verir de yaşarsak bi 20 yıl sonra bu zamanlar
için aynı cümleleri kuracağız.
Yıllar günler gibi akmaya devam edecek.
O halde şu zamanların kıymetini bilmeli. Sevdiklerimizle
doya doya yaşamalı hayatı. Allah için koşturmalı. Dünyanın hırsına kapılıp
ahireti unutmamalı.
Allah bilir ne kadar ömrümüz kaldı? Çok yaşarsak, şu
yaşadığımız kadar yaşarız.
Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş…
Bir hoş seda bırakalım…
Yâdında mı doğduğun anlar
Sen ağlardın gülerdi âlem
Öyle bir ömür sür ki mevtin
Olsun sana hande, halka mâtem