Eksiğimiz Ne?


Allah teala yaratmış olduğu her kulunu, bütün kullarını çeşitli şekillerde imtihan eder. Kimisini varlıkla kimisini darlıkla. Bundan 3-4 asır önceki Müslümanları varlıkla imtihan ederken bizleri (onlara kıyasla) yoklukla imtihan ediyor. Onlara yeryüzünde güç ve iktidar vererek imtihan etmişti bizleri başka şekillerde imtihan ediyor.


Tıpkı bunun gibi, bundan asırlar önce ilme ulaşmak çok zor ve değerliydi. İnsanlar tek bir hadis-i şerife ulaşabilmek için aylarca yolculuk yapmak durumunda kalıyordu. Ellerinin altında bizlerin evlerindeki gibi her an ulaşılabilir mushafları dahi yoktu. Bir tıkla her bilgi ellerinin altında değildi. Yapay zeka araçları da yoktu. İlme ulaşabilmek başlı başına bir değerdi. Allah teala o kullarını o şekilde imtihan etti.


Bugün ise bilgi eksiğimiz yok. Az çok dinini yaşamaya gayret eden bir Müslüman evinin 300 metre ötesindeki camii imamına giderek namazından orucuna günlük ibadetleri için lazım olacak gerekli bütün malumatları öğrenebilir. Çağımızın en büyük alimleri tek tıkla bizlerin evlerine gelip bizlere ders verebilir. Bugün bilgiye ulaşmak bu derece kolaydır.


Peki, Eksiğimiz Ne?


Sahabeyi kiramın (r.a) öğrendiği neredeyse bütün bilgilere erişebildiğimiz halde onları harekete geçiren bu ilim bizleri neden yataklarımızdan kaldırmıyor? Neden harekete geçirmiyor?


Bugün eksiğimiz bilgi değil. İhlas, samimiyet, huşudur.


Biz ashab-ı kiramın (ra) Kur’an’a baktığı gözle bakamıyoruz. Tatbik etmek için okumuyoruz. Okuduklarımız, öğrendiklerimiz hayatlarımızda bir karşılık bulmuyor.


Peygamber efendimiz(sav) şöyle buyuruyor:


“İnsanlardan ilk kaldırılan ilim huşudur. Öyle ki bir mescide girdiğinde huşu içinde olan bir tek adam bulmayabilirsin.”[1]


Bizler ilim derken matematiği, fiziği veya tefsiri, hadisi anlıyoruz. Ancak nebi(sav) ilk kaybolacak ilmin huşu olduğundan bahsediyor. Bugün bilgi eksiğimiz yok öğrendiklerimizi uygulama eksiğimiz var.


Bu tespit, daha fazla öğrenirsek daha iyi bir Müslüman olacağız yanılgısından bizleri kurtarması açısından çok mühimdir. Bizler ihlasımızı gözden geçirmeden, okuduğumuz öğrendiğimiz ayet ve hadisleri altından daha değerli görmeden öğrendiklerimiz bizlere fayda vermeyecek. Bilakis öğrenip uygulamadığımız bilgi birikintileri bizleri rahatsız etmeye başlayacak.


Sahabeyi kiram, yediği hurmayı atarak hurma yenecek kadar süre harcamayı cennete kavuşmak için uzun bir süre görmüş iken, candan geçip kendini Rasullah’a(sav) canlı kalkan yaparken, cehennem dendiğinde ürperip hatalarına ağlarken bizden 1 ayet fazla biliyor değillerdi.


Rabbim ihlasımızı artırsın. Öğrendiklerimizi yaşamayı nasip eylesin. Kararmış kalplerimizi nurlandırsın. Bizleri ihsan makamına eriştirsin. Bu hususta sizlerden bilhassa kendim için dua talep ediyorum.

Selam ve dua ile.



[1] Tirmizi, İlim, 5

*

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski