MrJazsohanisharma

Kur’an’ı Kerim Tefsiri İçin Risale-i Nur Külliyatı Yeterli Mi?


Kur’an’ı Kerim Tefsiri İçin Risale-i Nur Külliyatı Yeterli Mi?


Son zamanlarda yaşadığım bazı olaylar karşılaştığım sorular üzerine böyle bir yazı kaleme almak istedim. Bu sorunun özellikle belli bir kesim için büyük öneme haiz olduğu kanaatindeyim.


Nitekim yıllarca medreselerde kalmış bir hoca arkadaşımın yıllarca sadece risale-i nur okuması beni oldukça şaşırtmıştı. Peki, sadece risale okumak en basitinden sadece Kur’an-ı Kerim tefsiri için yeterli mi?


Bununda ötesinde daha önce hiç akaid kitabı okumamış nice arkadaşın itikadi konuların tamamını risaleler üzerinden değerlendirdiğine şahit olmuştum. Türkiye’deki Müslümanların ekserisi mezhep olarak Hanefi-Maturudi’dir. Oysa üstad Said Nursi, Şafii-Eşari’dir.


Bizler kendi mezhebimizin görüşlerini dahi bilmiyorken nasıl o mezhepten olacağız? Kendisini Hanefi-Maturidi olarak tanımlamasına rağmen bir kimse itikadi konuları dahi başka mezhebe bağlı kimselerden öğrenmek ne kadar doğru olur? Üstelik kastettiğim kimseler kendi çapında hocalık yapan yıllardır işin içerisinde olan arkadaşlar. Durumun böyle olması beni üzdüğü gibi endişelendiriyor da.


Örneğin Sahih-i Buhari üzerine çokça şerh yazılmıştır ancak özellikle iki kitap çok meşhur olmuş ve okutulmuştur. Birisi İbni Hacer’in Fethu’l Bari’si diğeri Ayni’nin Umdetü’l Kari’sidir. Hocalarımız, İbni Hacer’in şafi olması sebebiyle Buhari okuyan şafi kardeşlerimize Fethu’l Bari’yi, Hanefilere ise Umdetu’l Kari’yi tavsiye ederler. İki kitaptan da istifade edelim ancak hanefi isek önceliğimiz Umdetu'l Kari olmalı.


Tüm bunları şu sebeple aktarıyorum, maalesef ülkemizde sadece risale okumakla övünen insanlar var. 


Evet, risaleleri okuyalım, istifade edelim. Hatta istifade ediyorsak elimizin altında bulunsun sürekli okuyalım. Ancak şu hataya düşmeyelim: Tefsir sadece risalelerden ibaret değildir. Risaleleri diğer tefsir kitaplarından ayıran bir durum yoktur. Diğer tefsir kitaplarımız neyse risalelerde bizim için aynı şeyi ifade etmelidir.


Sorumuza tekrar dönecek olursak, risaleler tek başına tefsir için yeterli midir?


Risalelerdeki ayet-i kerimelerin dağılımı şu şekildedir.

Sözler : 269 ayet

Mektubat : 88 ayet

Lem'alar : 65 ayet

Şualar : 48 ayet

İşarat-ul İ'caz : 47 ayet

Mesnevi-i Nuriye : 49 ayet

Barla Lahikası : 22 ayet

Kastamonu Lahikası : 7 ayet

Emirdağ Lah. I- II : 6 ayet

Nurun İlk Kapısı : 4 ayet

Hutbe-i Şamiye : 3 ayet

Asar-ı Bed'iyye : 6 ayet

Tarihçe-i Hayat : 4 ayet

TOPLAM : 620 AYET.

Not: Farklı yerlerde izahı yapılan ayetler bir defa alınmıştır. Mesela, Sözlerde geçen ayetler sayılmış, ama diğer kitaplarda aynı ayetler sayılmamıştır. Aynı durum diğer kitaplar için de geçerlidir.[1]


Görüldüğü üzere, risalelerde toplam 620 ayet bulunmaktadır. Üstad Said Nursi, eserlerinde bu ayet-i kerimelerin tefsirini yapmıştır. Bu sayıya başka ayetleri tefsir ederken mealen aktardığı ayetlerde dahildir.


Kur’an-ı Kerim’de ise 6236 ayet-i kerime bulunmaktadır. Bu durum da risaleler Kur’an’daki ayetlerin takriben %10’luk bir kısmını içermektedir. Geriye kalan %90’lık kısım ise risalelerde bulunmamaktadır.


Bu durumda risalelerin tefsir olarak tek başına yeteceğini söylemek ve tefsir olarak sadece risale okumak çok isabetli olmasa gerek.


Yanlış anlaşılmaları gidermek adına tekrar ediyorum. Risalelerden istifade ediyorsak okuyalım. Kitaplığımızda elimizin altında bulunsun. Ancak bu alanda Razi gibi, Kurtubi gibi Beydavi gibi alimler varken ve eserleri bize kadar ulaşmışken kendimizi bu eserlerden mahrum bırakmayalım.


Hatta başka tefsirler okumak risaleleri okurken daha fazla istifade etmemize de yardımcı olur. Öyleyse risale okurken yanında diğer tefsirlerden de istifade etmeyi ihmal etmeyelim.


Rabbim ilmimizi ve ihlasımızı artırsın. Bizleri ilmimizle amil eylesin.

Dua eder dua beklerim.

 



[1] bk. Abdülkadir BADILLI, Risâle-i Nur'un Kudsî Kaynakları, s. 13, Envar. Neş., İstanbul-1994

*

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski