Babamın önden giderek bizi başka yerde bekleyişinin üzerinden neredeyse 3 yıl geçti. Acısı ile tatlısı ile onsuz 3 yıl… Bu süreçte evlatları üniversiteye başladı. Mezun oldu. İşe başladı hatta çocuk sahibi oldu. Bir babanın görmekten mutluluk duyacağı güzel şeylerdi bunlar ancak takdir-i ilahi görüp yaşamasına mani oldu. Bu anıları konuşup yad etmek başka bahara kaldı. Ümidimiz ve duamız rabbimizin bizleri cennete kavuşturmasıdır.
Yatırım tavsiyesi olan da bu. Evet, cennet! Alemlerin rabbi
olan Allah (a.c): “Çalışanlar, bunun için çalışsınlar.”[1]
buyurarak bu tavsiyeyi yapmıştır. Kaybetme riski olmayan, emekleri zayi etmeyen
rabbimiz tarafından güvence altına alınmış bir yatırım tavsiyesi. Öyle ki bire
on hatta bire bin kazandıran bir yatırım. Üstelik geçici değil, 20-30 yıllık
değil ebedi bir servetten bahsediliyor.
Bu yatırım tavsiyesine uymadığımız takdirde ne kadar zarar
edeceğimiz kaçınılmaz kötü sonlarında bizi beklediği aşikar. O halde yatırımlarımızı
doğru yere yapmalıyız. Asıl varılacak yurdu unutmadan.
Yazımın başında babamı örnek verdim çünkü bu yazıyı en çok
da nefsime yazıyorum. Beni çok etkileyen kendi yaşadığım olaylar üzerinden ilerlemek
istedim. Babamın ahirete yönelik yaptığı yatırımları halen duruyor. İyi veya
kötü yaptığı her yatırım kabirde kendisi ile beraber. Ancak banka
hesaplarındaki paralar durmuyor. Satın aldığı arabası artık yok. Amelleri ile
başbaşa. Güzel yatırımlar yaptıysa bunun mükafatını görecek, diğer türlü ise -rabbim
muhafaza buyursun.- hesabı çetin olacak.
Babam veya sevdiklerimiz bize bu hususta ibret olmalı.
Gerideki malların ne kadar çabuk tükendiğini görmeli insan. Bırakın malı mülkü,
anılar silikleşiyor insanın zihninden. İnsan nisyan ile malumdur. Nisyan yavaş
yavaş sarıveriyor geçen güzel anıların çevresini.
İnsanın can dostları arayıp sormuyor mesela öldükten sonra.
Herkes kendi işinde gücünde koşuşturmaya devam ediyor. Bu kadar kısa sürede
maddi ve manevi olarak unutulacaksak ne için bu dünyaya yatırım yapalım? Ne
için sayılı güzel anlarımızı bu uğurda telef edelim?
İşte burada zor bir karar vermek durumundayız.
Önceliklerimizi belirlemek durumundayız. Çünkü herkesin eşit süresi yok. Kimi az
kimi çok yaşayacak, kimin ne kadar nefesi kaldığını ise ancak belirleyen
biliyor. İmkan varken yatırım yapalım. Sermayemiz tükenmeden işe koyulalım.
Bize kalacak ancak budur.
Bu vesile ile rabbimden tüm geçmişlerimize rahmet diliyorum. Bizleri sevdiklerimizle beraber cennette cem eylesin.
Dua eder dua beklerim.
